Bursa, Setbaşı’ndaki Şabani dergâhının şeyhi Galib
Efendi’nin oğlu olarak 1853'te tekkede doğdu. Talik yazıyı Mevlevi Şeyhlerinden
Mehmed Zeki Dede Efendi’den meşketmiş olan Şeyh Ali Sırri Efendi, İran
muhâcirlerinden “Sâhib-i Kalem” nâmıyla maruf Mirza Aka Afşar’dan da İran tarzı
talikin inceliklerini öğrenmiştir. Ayrıca Çelebi Sultan Mahâllesi'nde mukim
Hoca Hasan Efendi’den teberrüken temeşşûkle icâzet almıştı. Ta’likin yanında
sülüs de yazardı.
Ulucami’de ve Sultan Murad Cami’nde büyük kıt‘ada levhâları
bulunan Şeyh Alî Sırrî Efendi’nin Keçecizâde Fu’ad Paşa’nın vefâtına dâ’ir
yazdığı manzûmeyi hâvî 1868 tarihli levhâsı da paşanın türbesine ta’lik
edilmiştir. Ayrıca Kavak Suyu çeşmeleri ile Bandırma’daki Haydar Çavuş Cami’nin
şadırvanındaki yazılar, Kumle-i Sâgir Cami’nin derûnunda ve Ahmedü’l-gazzî
Dergâhı’nda pencerelerin üstünde bulunan yazılar da dest-i hattıdır.
Eşref-i Rumi/Eşrefzade sülalesinin soyu Kadiriye tarikatının Eşrefiye kolunun kurucusu mutasavvıf ve şair Eşrefoğlu Rumi'ye ulaşmaktadır. Menakıb-ı Eşrefzade'ye göre Eşrefoğlu Rumi [Asıl adı Abdullah'dır.] Hacı Bayram-ı Veli'nin dervişi olmuştur. Daha sonra Hacı Bayram-ı Veli'nin kızı Hayrünnisa ile evlenmiştir. Eşrefoğlu Rumi, menakıba göre Hacı Bayram-ı Veli tarafından Suriye'ye Abdülkadir-i Geylani'nin beşinci kuşaktan torunu Şeyh Hüseyin el-Hamevi'nin yanına gönderilmiştir.