Lot : 54
Kategori :
Kitap
Nakşibendiyye Tarikatının Hâlidiyye Kolunun Kurucusu Mevlana Nakşibendi Ziyaeddin Halid'in Osmanlıca Taş Baskı Divanı, 99 sayfa, 1260 tarihli, dönem ebrulu cildinde, 15x22 cm
Mevlana Ziyaeddin Halid, 1779 senesinde Irak'ın Süleymaniye şehrine bağlı Karadağ'ın Şehrizor bölgesinde doğdu. Hâlid, Nakşibendiye mensupları arasında Mevlânâ unvanıyla tanınmıştır. Karadağ'da Berzenc ailesinden Şeyh Abdurrahîm ve kardeşi Şeyh Abdülkerîm başta olmak üzere çeşitli hocalardan ders alıp öğrenimini tamamladı. Daha sonra mantık ve kelam ilmi üzerine yoğunlaşarak bölgedeki diğer ilim merkezlerini dolaştıktan sonra Bağdat'a gitti. Vali Baban İbrahim Paşa'nın müderrislik teklifini kabul etmedi. Delhi'de Abdullah Dihlevi ile görüşerek ona intisap etti. Nakşıbendiyye'nin seyr ü sülûk mertebelerini beş ayda (diğer bir rivayete göre ise on bir ayda) katetti ve şeyhi tarafından halife olarak Süleymaniye'ye geri gönderildi. Kendisine Nakşıbendiyye'nin yanı sıra Kâdirî, Sühreverdî, Kübrevî ve Çiştî tarikatlarından da irşad için izin verildi. Süleymaniye'ye döndükten sonra Bağdat'a gidip kısa bir süre orada kaldı. Hâlid'in Nakşıbendiyye tarikatını yaymaya başlaması Süleymaniye'deki Kâdirî şeyhlerini rahatsız etti; bunlar valiyi ona karşı kullanmaya çalıştılar. Bu durum karşısında Hâlid 1813 yılında tekrar Bağdat'a gitti; orada satın aldığı bir medreseyi Nakşıbendî zaviyesine çevirerek irşad faaliyetine başladı ve çok sayıda mürid topladı. Süleymaniye'de Şeyh Ma'rûf Benzencî onu sahtekâr, sapık ve yogi olmakla suçladı. Bu arada Tahrîrü'l-Hitâb Fi'r-Red Alâ Hâlidi'l-Kezzâb adlı bir de risale yazarak bunu Bağdat valisi Sa'îd Paşa'ya gönderdi. Şeyh İsma'il Gazzî'nin kızkardeşi Ayşe Hanım'la evlendi ve daha sonra satın aldığı bir eve taşındı. Ömrünün geri kalan yıllarını Şam'da geçirdi. 1826'da Şam civarında yayılan veba salgınından öleceğini anlayınca üç müridinin kendi yerine geçmelerini, Karadağ'daki emlakinin yeğeni Mahmud Es-Sâhib'e verilmesini vasiyet etti. Gömüleceği yerin tespiti ve defniyle ilgili hazırlıkların tamamlanmasından sonra 1243/9 Haziran 1827'de vefat etti. Bahâeddîn ve Abdurrahmân adındaki çocukları da aynı yıl vebadan öldüler. Şam yakınlarındaki Cebelükâsiyûn'un tepelerinden birine defnedilen Hâlid El-Bağdâdî'nin kabrinin üzerine daha sonra bir bina inşa edildi.