Kenarındaki tarih rakamları şübheli olduğu için müellif birtakım tahminlere girişmekdedir. Bununla beraber "Hayreddin" lakabının Osmanlı İmparatorluğu'na inkıyadından evvel de mevcud olduğu, Barbaros'un 926 tarihinde Cezayir'de yapdırmış olduğu cami kapısında bulunan şu kitabe ile sabitdir: "es-Sultanu'l-Mücahid fî sebîl-i Rabbi'l-âlemîn Mevlânâ Hayreddin b. el-Emir eş-Şehir el-Mücahid Ebi Yusuf Yakub et-Türkî" Büyük dayınız Halil Edhem Bey merhumun "Düvel-i İslamiye"sinin 60. sahifesinde hem bunun, hem diğer bir kitabenin suretleri ve tarihleri vardır. Fazla olarak Lütfi Paşa'nın Tevarih-i Âl-i Osman'ının 1341 İstanbul tab'ının 344. sahifesinde ve h. 940 senesi vukuatı içinde Barbaros'un Kanuni'ye inkıyadından bahsedilirken: "Adı Hayreddin Reis iken Hayreddin Paşa oldu" denilmek suretiyle de bu unvanın eskiliği tasrih edilmekdedir. Zaten Katib Çelebi'nin "Esfârü'l-Bihâr"ında da Barbaros'un Osmanlılara iltihakından evvel "Hayreddin Reis" ve "Hayreddin Bey" unvanlarıyla gaza etdiği halde iltihakdan sonra "Hayreddin Paşa" unvanıyla rol oynadığı görülmekdedir. Bu izahatımın zatıalilerini tatmin edebileceği ümidiyle hanımefendilere lütfen tazimatımızın arzını refikamla beraber rica eyler, Beyefendi hazretlerinin mübarek ellerini öper ve zatıalileriyle Cemal Şehid Beyefendi'ye hürmetlerimizi arz eyleriz efendim. İsmail Hami Danişmend