Ocak Özel 2, 15.01.2023 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
İthaf; "Pek nezih, nazik ve faziletli, kıymetli baldızım Müstesna Hanımefendi´ye payansız sevgi ve saygılarımla rahmetle yadıma vesile olur temennisi ile takdim olsun, 5-6 Haziran 1982" şeklindedir.
İthaf; "Boğaziçi mehtapları için bestelenen güzel şiiri bitanemin mükafatı olan şaire Şüküfe Nihal Hanımefendi´ye muhabbetli hatıralarımla" şeklindedir.
"Mustafa Kemal´in gözünde, eylemin ´meşruluğu´ demek, halkça onalanmış olması demektir. Yoksa Kongreleri, Büyük Millet Meclisi´ni anlamak ve açıklamak mümkün olamazdı. Şu sözlerini bir de: ´... Bir devreye yetiştik ki, onda her iş meşru olmalıdır. Millet işleri de ancak milli kararlara dayanmakla, milletin genel duygularına tercüman olmakla gerçekleşir.´ Siz Osmanlı ülkesinde, ´milli kararlara dayanmak´, ´meşruluğu´ bunda aramak ne demektir bilirmi misiniz? Padişahı ve Halifeyi silmek, hiçe saymak demektir! Mustafa Kemal, Amasya Tamimi´nden itibaren, Osmanlı meşruluğunu reddetmiş, tarihsel meşruluğu önemsemiştir. Buysa ´ihtilâl´in ta kendisidir."
- Attilâ İlhan
Türkler ve Yunanlılar arasında cereyan eden Dumlupınar Savaşı, aynı zamanda Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da bilinir. 26 Ağustos 1922´de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz´u başlatan harekât emrini verir ve 30 Ağustos günü Anadolu´nun tamamen Türklere ait olduğunu karşı tarafa gösterir.
1908-1968 yılları arasında Türkiye´de, Ali Fuat Bey tarafından çıkarılan siyasi ve mizahî halk gazetesi Karagöz´ün her bir sayısının kapağında Karagöz ve Hacivat´ın karikatürü ile gündemdeki bir konuya ilişkin konuşmalar yer almıştır.
Derginin bu sayısında İzmir´in Kurtuluşu konusu işlenmiştir.
Ön kapak görseli yazısı:
"Hacivat: Benim oteli tertemiz ettim, sen hala boşaltacaksın Karagöz!
Karagöz: Öyle yerleşmişler ki sanki babalarından kalmış mirasdır. Neyse görüyorsun ya son döküntüde çıkıyor!"